İstanbul'da Gezilecek 10 Harika Yer
İstanbul, dünyanın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapmış hatta dünyanın merkezi olmuş ve adını tarihe kazımış bir şehirdir. Ülkemizin, taşı toprağı altın olan bu güzel şehrinde gezilip görülecek o kadar çok tarihi yer ve doğal güzellikler vardır ki yazmakla bitiremeyiz.
Sultanahmet Camii
Sultan Ahmet Camii’ si İstanbul Fatih’te bulunmaktadır. Bu tarihi camii, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’ya I. Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Ayasofya’nın tam karşısında bulunuyor ve Mimar Sinan’ın üslubu dikkate alınarak yapılmıştır. Görkemli bir yapıya sahip olan camii oldukça geniş bir avluya yapılmıştır ve 6 minareye sahiptir.
Caminin köşelerindeki 4 minare üç şerefeli, avlu kısmında bulunan 2 minare ise iki şerefeli yapılmıştır. Sultan Ahmet Camisi; İznik çinileri ile bezenmiştir ve bu çiniler mavi, beyaz ve yeşil renkte olduğu için Avrupalılar tarafından Mavi Cami olarak isimlendirilmiştir. Çini ve kalem işlemeleri ile yapılan iç ve dış mimarisi, ihtişamlı görüntüye sahip Sultan Ahmet Camii mutlaka görülmesi gereken tarihi bir güzelliktir.
Miniatürk
İstanbul ilinin Haliç Kıyısında bulunan Miniatürk, Minik Türkiye ya da diğer ismi ile Minyatür Türkiye parkı olarak bilinmektedir. Miniatürk Parkının 2001 tarihinde temeli atılmış ve 2003 yıllında insanlarımızın hizmetine açılmıştır. Peki, bu parkta neler vardır ve özellikleri nelerdir?
Bu park, Türkiye de bulunan 122 tane eseri orijinallerinden 1/25 oranında küçüğünü yaparak insanlarımıza sergilenmektedir. Ayrıca eserler dokuz ayrı dilde bilgi vermektedir. Burada birçok eseri görme şansına sahipsiniz. Örneğin; Balıklı gölü görmek istiyorsanız Urfa’ ya, Anıtkabir’i görmek için Ankara’ya gidemiyorsanız burada aynısını bulabilirsiniz.
Dolmabahçe Sarayı
İstanbul ilinin Beşiktaş ilçesinde bulunan Dolmabahçe Sarayı iki büyük devlete hizmet etmiştir. Osmanlı Padişahı Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır ve Cumhuriyet Döneminin de en önemli saraylarından biri olmuştur.
Ulu Önder Atatürk bir süre bu sarayda yaşamış ve burada vefat etmiştir. İç ve dış yapısı ile sahip olduğu deniz manzarasıyla da muhteşem bir görünüme sahiptir. Görülmesi gereken yerlerden biri olan Dolmabahçe Sarayı pazartesi ve Perşembe dışındaki günler ziyarete açıktır.
Ayasofya
1453’te camii haline gelen Ayasofya, yüzyıllarca çeşitli dinlere hizmet etmiş bir ibadethanedir. İlk inşa (537) edildiğinde Konstantinopolis Patrikliğinin ev sahipliği yaptığı bir Yunan Doğu Ortodoks bazilikasıydı.
1453 ile 1931 yılları arasında camii olarak kullanılan Ayasofya, bu şekilde kaldı ve kapatıldı. Daha sonra 1935 yılında müze olarak yeniden açıldı.
Kapalı Çarşı
Alışveriş tutkunlarının görmesi gereken ilk yerlerden biri Kapalıçarşı’dır. Dünyanın en büyük kapalı pazar alanlarından biri olan bu çarşı da toplam da 5.000 mağaza mevcuttur. Günde yaklaşık olarak yarım milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Pazarda, uçabilen ya da bulunmayan halılar, mücevherler, baharatlar, elle boyanmış seramik antikalar gibi birçok ürünün satılmaktadır.
Galata Kulesi
Mesih Kulesi olarak da bilinen Orta çağ taş kulesi 67 metre yüksekliğindeki Galata Kulesi, İstanbul silüetini geçerek eski kentin ve çevrenin muhteşem manzaralarını sunmaktadır. 1348 yılında İstanbul’a inşa edilen en yüksek binadır.
Geçmişte, çıkan yangınları bildirmek için kurulan kule, şu an da önemli bir turistik yerdir. Bina 9 katlı ve çarpıcı manzaralara sahiptir. Binanın içerisinde asansörle ulaşılan bir restoran, bir kafe ve bir gece kulübü bulunuyor
Gülhane Parkı
İstanbul’un Fatih ilçesinde; Topkapı Sarayı, Sarayburnu Alay Köşkü, arasında yer alır. Gülhane Parkı, İstanbul’un en önemli ve en büyük parkıdır. Peki, bu parkın önemi nedir?
Bu park Bizans Döneminde Kışla olarak, Osmanlı döneminde ise kutlama yeri olarak kullanılmıştır.
Bunun yanı sıra Osmanlı Devleti’nin ilk demokratikleşme hareketi olan Tazminat Fermanı da burada okunmuştur.
Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk, Latin harflerini milletimize burada tanıtmıştır. Kendisine verilen öğretmenlik unvanını burada almıştır.
Nazım Hikmet Ceviz Ağacı şiirini Gülhane Parkı’ndan esinlenerek yazmıştır.
1955 yıllında içine hayvanat bahçesi yapılmıştır.
2003 yıllında yapılan onarımlardan sonra park nefes alabilecek bir yer hal almıştır.
Ayasofya Müzesi
Dünyanın 8. Harikası olarak nitelendirilen Ayasofya Müzesi, Fatih’te Sultan Ahmet meydanında yer alıyor. Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından kilise olarak inşa edilen Ayasofya, İstanbul’un fethinden sonra camii olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Camii olarak kullanılmaya başlanmıştır ancak içerisindeki süslemelere ve mimari yapısına hiçbir zarar verilmemiştir. Yalnızca bazı resimlerin üstü kapatılmış ve camiye çevrilmiştir.
Emirgan Korusu
İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan Emirgan Korusu, en görkemli korulardan biridir. İstanbul boğaz kıyısında 47 hektarlık bir alanda yer alan koru, doğal güzelliği ile görenleri çok etkiliyor.
Korunun çevresi yüksek duvarlar ile örülmüştür. Tarih boyunca çok kez el değiştiren koru, Osmanlı Padişahı 4. Murat tarafından İranlı Emir Güne hediye olarak verilmiştir. Feridun bahçesi olarak bilinen koru, hediye edildikten sonra Emirgan Korusu olarak ismi değiştirilmiştir.
1871-1878 yılları arasında Emirgan Korusuna 3 tane köşk yapılmıştır. Köşkler şunlardır:
- Sarı köşk,
- Pembe köşk
- Beyaz köşk
Bunun yanı sıra burada laleler bulunur. İstanbul boğazın Lale bahçesi olarak da bilinmektedir. 2006 senesinden itibaren her nisan, Lale Festivali yapılmaktadır. Yolunuz İstanbul’a düşerse mutlaka burayı görmenizi tavsiye ederiz.
Belgrad Ormanı
İstanbul’un oksijen depolarından biri olan Belgrad Ormanı her mevsim ayrı bir güzelliğe sahiptir. İçerisinde rahatlıkla dolaşabileceğiniz bir yürüyüş alanı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra mangal ve kahvaltı alanları da bulunmaktadır.
Bu ormana, Mimar Sinan tarafından, İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için su kemerleri inşa edilmiştir. Günümüzde de su bentleri hala mevcuttur. Bu görkemli ormanda farklı kuş türleri ve farklı ağaçlar bulunmaktadır.